Bunu Çok Sık Yapmam
fakat bu sefer bir istisna olacak.
çevrende yatmak istediğin ne kadar dişi varsa statüsüne,
tipine, parasına bakmadan sırala onları...
çünkü seninle işim bittiğinde hepsi kölen olmuş olacak.
yeteneklerini keşfettiğinden beri hoşuna giden her dişiyle
yatan birisi olarak, sana bunları garanti
ediyorum.
garantime itimadın yoksa ''yapay abazalık'' akımınla biraz
daha taşak geçip, gece yine yalnız
öncelikle beraber neler yapacaklarımız konusundaki merakını
gidermek adına ''lanet dişiler'' başlığını
oku.
@3: kitap gibi okunmak nasıl bir his ?
''garantime itimadın yoksa ''yapay abazalık'' akımınla biraz
daha taşak geçip, gece yine yalnız
uyuyabilirsin ''
yatak seni bekler ; sadece fazlalık yapma.
neler olacak başlıkta...
bir kere gbosadam'ın reklam amaçlı yaptığı manipülasyon
olayını gerçek taktiklerle tamamlayacağım.
içindeki alfayı dışarı çıkarıp, potansiyelinden tam olarak
faydalanmanı sağlayacağım.
''arkadaş olarak görülen'', ''aman o mu ? boşver onu''
denilen basit erkeklerden olmayacaksın daha
fazla...
sikik psikoloji kitapları yahut kodumunun bloglarındaki
''kız tavlama taktikleri''nin aslında nasıl bir
saçmalık olduklarını göreceksin.
gerçekten, gerçekten incisözlük ölmüş...
vereceğim bilgilerin hiçbirini hakettiğini düşünmüyorum bu
platformun.
hiçbir şey bilmeyip internetten arak yapan çakma pick-up
artistler bakalım size neler öğretebilecek.
ben artık yokum.
öncelikle dişiler ve erkekler farklıdır.
bunu zaten biliyorsunuz ; fakat bizim amacımız asıl farkları
keşfetmek ve bunların altındaki sebepleri
aramak...
daha önce de söylediğim gibi, sadece enteresan bilgiler
vereceğim ben size ; gerisi zamanla
mükemmel değişiminizi tamamlamanızla olacak.
sadece özümseyin...
her dişi aslında çok basittir.
onları karmaşık kılan ise hayatın sizin alfa yeteneklerinizi
sikip atmasıdır.
onu okuma yeteneğin yoksa, nabza göre şerbet veremezsin...
empati yeteneğinizi biraz da olsa kullandığınızda gözünüze
çarpması gereken ilk olay, her dişi
kevaşenin aslında her abaza erkek gibi seks-aşk-mutluluk
gibi olaylara bağımlı olması olayıdır.
fakat buna rağmen bu orospularda abazalık belirtisi
görmezsiniz...
sağlıklı olan her dişi kendisine telkin edildiği üzre
kendini ağırdan satacaktır.
dişiler, mükemmel bir şekilde rol keserler.
yani, en güçlü anlarında ''yardıma ihtiyacı olan prensesi'',
en aciz anlarında ise ''çin prensesi''ni
oynayabilirler size...
çünkü onlar erkekleri köleleştirmek için yetiştirildiler...
okuduğu her masal, dinlediği her aşk şarkısında kendisinün
üstün taraf olduğu kakıldı kafasına...
annesi sürekli onu korudu kolladı ; erkek çocuklarına karşı
dikkatli olmasını söyledi felan...
annesi onu erkeklere karşı bu denli mükemmel bir biçimde
şartlarken, sen çok geri kaldın.
neden alfa yeteneklerinin amına smaç basıldı ?
neden dişilere kur yapamıyorsun ?
çünkü seni yetiştiren de bir dişi...
cevap ne kadar basit, değil mi ?
dişiler tarafından yetiştirilmiş bir erkek neslin tam olarak
erkek-alfa olmasını beklemek onlara haksızlık
olur.
babanla beraber ava gitmiyordun, evde annenle beraber
evcilik oynuyordun...
şimdi anladın değil mi farkı ?
tabii ki anladın.
eski çağda yaşamadığımız için, değişime fazla açık olmayan
alfa köreldi ; fakat değişimin ta kendisi
olan kevaşe dişiler yükselişe geçti.
binlerce yıldır ''şövalye, padişah, imparator'' olan erkek,
son yüzyılın çeyreğinde bir toplumsal
baskıdan am gramı başına 5 oktav korkan kevaşelerin önünde
boyun eğmeye başladı.
peki dişiler bu cürreti nereden edindi ?
onlara hadlerini bildirecek bir alfa erkeği yoktu. (buradaki
had bildirmeyi kafa göz dalmak anlayan
barzo, terket başlığı)
annen de bir dişi...
fakat o suçlu değil.
çünkü senin yeteneklerini körelten onun bilinçaltının ona
yaptığı baskıydı.
dişiler, erkeklerden nefret eder ; ve mutlu birliktelikler
alfa olmadığınız sürece yoktur.
peki neden ?
neden dişiler erkeklerden nefret eder ?
cevap yine çok basit: senden daha iyisini etrafında
istemezsin.
dişinin hormonları izin vermez buna...
iş bahsettiğim üzre bilinçaltında daha da bir
teferruatlıdır.
dişiler, erkek düşmanları olarak doğarlar ve anneleri de bu
nefreti körükler ; senin annen ise bu nefreti
bastıracak özelliklerini törpüler.
@17 umutsuzca adriana'yı seyrederken de olamayacağın için,
en iyi yol bana güvenmen ve okuman...
okumazsan ne olur ?
çocuklarını tuvalete akıtmaya devam edersin ; ben de
yaşantıma devam ederim.
bir şey kaybetmeyiz ; senin hayatın, senin kararın...
zaten aldığın kararlar nedeniyle şuan bu haldesin fakat işi
irdelemeyeceğim.
annen seni neden sevdi ?
bu çok açık, hiçbir yerde rastgelmemen dahi çok ilginç...
annen hayatındaki ilk dişi modeliydi, seni sevdi, sardı
sarmaladı, sıçtın temizledi, acıktın doyurdu,
sana karşılıksız sevgi verdi.
babasının hayrına mı verdi amuhagoduuum ?
tamam sakinim.
annen seni çok sevdi ; çünkü hormonları ve bilinçaltı ona
seni sevmesini söyledi.
senin ''sen'' olman, onun seni sevmesindeki sebeplerden
birisi bile değil.
şuan hayatta annenin en nefret ettiği kişi senin yerinde
olsaydı, onu deli gibi sevmeyecek miydi ?
yani, annenin sana aşıladığı dişi modeli gerçek değil.
o sana sadece büyümende yardımcı oldu hormonları sayesinde
ve büyütürken de törpüledi.
sen de bunun farkında olmadan tüm dişileri hayatındaki ilk
dişi rolü olan annenle değerlendirdin,
sürekli yanıldın.
annenin seni sevme sebepleri arasında sen, en son sırada
bile olamayacak kadar önemsizsin.
kafandaki dişi modelini parçala...
çünkü onlar gerçekten değersiz ve bencil, seninle işim
bittiğinde olan her ilişkinde bunu görüp ''adam
haklıymış amk'' diyeceksin, garanti ettiğim şeylerden birisi
de bu.
bir köpeğe yemek verirsen, ''aa bu bana yemek veriyor. o
zaman bu tanrı olmalı'' der.
bir kediye yemek verirsen, ''aa bu bana yemek veriyor. o
zaman ben tanrı olmalıyım'' der.
işte bu yüzden çoğu toplumda dişiler kedilerle
özdeşleştirilir ; iki taraf da nankör, bencil, sinsi ve
vahşidir.
fakat o vahşilik, alfa erkeğin vahşiliği yanında sönecek ve
onun hakimiyetine girecektir.
alfa kavramı her şeydir...
çekip çeviren, soyların devamını sağlayan, tam bir
mükemmellik abidesi.
hayvanlar bunu kavgayla seçerler genelde.
fakat insan zaten alfa olarak doğar.
tek yapman gereken onu serbest bırakmak...
iyi ve evliliği hak eden dişiler var mıdır ?
sevecen ve anaç olanlar, çok iyi hissettirenler var mıdır ?
yoktur...
sadece rol keser.
söylemiştim, çabuk unutuyorsun.
fakat senin unutman sikimde değil ; muhatabım bilinçaltın ve
o asla unutmaz.
sen sadece genelkültür kazanıyorsun ; o ise gerçekliğini...
direkt olarak altın vuruş yapmayalım.
bugünlük bu kadar yeter ; yarın yine yardırırım buraya...
sorusu olan, merak ettiği bir konu olan, dişiler konusunda
yardım isteyen sadece yazsın ; gördüğümle
ilgileneceğim.
@27 o adam sadece pandora's box system'ı çevirmişti.
yani asıl verecekleri sondaki olaydı...
fakat ben şuan seninle konuşurken bile seni değiştiriyorum.
diyelim ki yarıda bıraktım...
senin gelişimin bununla durmaz.
ben, şartelleri indirip düğmeye basarım ve bunu durdurmak
imkansızdır.
ben olayım ya da olmayayım, belirli bir seviyeden sonra
zaten kendin bile durduramayacaksın
mükemmel oluşumunu...
içinde bir alfa var ve biz sadece onu uyandırıyoruz ; ben
asla fazlasını yaptığımı iddia etmedim.
yarıda bırakmayacağımı da biliyorsun...
fakat bir bahaneye ihtiyacın var.
kaçmak ve kurtulmak adına bir bahane lazım sana...
çünkü alfalıktan korkuyorsun ; çünkü törpülenen
yeteneklerinin ilgini çekmediğini sanıyorsun, çünkü
çevren gerçekten başarılı olmuş senin müthiş gelişimini
durdurma konusunda...
eğer bahane arıyorsan -ki arıyorsun-, ''evet yarıda
bırakacağım zaaaaa'' dediğimi varsay.
alfamla yüzleşip bütünleştiğim gecenin sabahı, hiçbir çabam
olmadığına rağmen iki dişi bana telefon
numarasını vermişti.
ben farkına sonra varacaktım ki, beden dilim-beynimin
yaydığı dalgalar-ses tonum, kısacası her şeyim
''ben alfayım ve sen de benim köle kadınımsın'' imajı
veriyordu dişilerin bilinçaltlarına...
onlar da dayanamayıp bana geliyorlardı ve ben mıknatıs gibi
dişi çekiyordum.
normal yaşantıma devam ediyordum aslında.
sadece daha özgüvenli, mutlu ve asla kafasına basit olayları
takmayandım kendime göre ; yani alfa
oluşum bana bunu kazandırmıştı.
fakat olay bununla sınırlı değildi.
tüm mimik-jestlerimin değiştiğini ve doğruya göre alfam
tarafından programlandığını anlamam uzun
sürmedi.
yaptığım tek olayda, aldığım her yudum kahvede, ağzıma
arkaürdüğüm her çatalda ''ben alfayım ve
sen bana boyun eğeceksin''i aşılıyordum insanlara...
hayatım işte böyle güzelleşmeye başladı.
ben bunu asla onları sindirmek için kullanmadım fakat onları
çizgileri içinde tutan beni koruyan alfamdı
aslında.
ne kadar müthiş bir his olduğunu hayal dahi edemediniz,
değil mi ?
ben her gece bu hisle sevgilimin yanına yatıp, sabah da
onunla yine bu hisle uyanıyorum.
isteyen de bu yeteneği gece başka dişiyle yatıp, sabah başka
dişiyle kalkmak için kullanabilir ; ben de
yaptım, zevkli oluyor.
aramızda bir çırak-usta ilişkisi oturacak...
bu olayı ''karanlık taraf'' olarak düşünebilirsiniz, tam da
oturur aslında.
şuan kendini dışarı atıp bir dişiyle konuşanlar, farkı az da
olsa görebilirler.
söylediğim gibi, ben harry potter değilim ; ben bir alfayım
ve size de öyle olmanın yollarını öğretiyorum.
unutmayın, yazdıklarım sadece aramızdaki sohbetler ; iyice
okuyun ve özümseyin.
fakat asıl olay ben ve bilinçaltınız arasında...
sizinle işim bittiğinde, siz de dişilere bunu
uygulayacaksınız.
bir dişi sizden hayatı pahasına nefret ederken, onu gibmeniz
için size yalvaracak...
alfa olmanın tanımı budur.
sırf muhabbet olsun diye bazen taktiklerden bahsedeceğim,
bazen anılara değineceğim, bazen bir
alfanın nasıl bir karakter olduğunu betimleyeceğim.
hiçbirini kafanızda tutup uygulamaya çalışmayın.
sadece okuyun, sorun, öğrenin ; her şey zamanla
gerçekleşecek.
olay buraya yazdıklarımda değil, olay altyazılarda...
ve iddia ediyorum ki, bir kişinin dahi işimiz bittiğinde
istediği dişiyi tav edememe olasılığı olmayacak.
tip, kilo, fizik önemli değildir...
kendimden biliyorum ben, var mı ötesi ?
geniş omuzlar, ince bel, uzun bacaklar, güzel ve şekilli bir
yüz hiçbir işe yaramaz ; en azından bende
yaramadı fiziksel olarak kaliteli dişilerde...
sizi alfa kılan ve hiçbir dişinin reddedememesini sağlayan
davranışlarınızdır.
biz de egonuzu tamir edip, kendine güveninizi oturtacağız.
dişilerin ''kezbanlaşma'' aşamalarını yazacağım sizlere,
farkı çok daha iyi göreceksiniz ; zaaflarını
göreceksiniz.
düşmanı tanıyacaksınız ve sahip olduklarınızla kalkanlarını
hemen indireceksiniz ; hatta o kendi
indirecek.
sizden tek isteğim burada olduğunuzu belli etmeniz,
özümsemeniz, sormanız, yorumlamanız, kısacası
alabildiğiniz maksimum olayı alabilmeniz...
gerekirse yazdıklarımı birkaç kez okuyun fakat sonuna kadar
sindirin.
daha önce söylediğim gibi, bu başlık sizin...
tabuları yıkma, taktik verme, olaylardan bahsetme gibi
olaylar sadece sizin tahriğinizle olur.
misalen ben başlığı rafa kaldırmışken başlık altına yazan üç
arkadaşım ve gelen bir mesaj beni tekrar
yazmaya ve rehberlik etmeye itti.
her şey sizin elinizde...
hayatınızın değişmesi de, dişiler tarafından aldatılmak
da...
benim cidden umrumda değil ; ben yaşantıma devam ederim.
bugünlük benden bu kadar...
yapmam gerekenler var ve sizin de özümsemeniz gereken
yazılar var.
o halde birbirimizi tutmayalım...
ben arada sırada müsait oldukça, zaman buldukça yoklayacağım
buraları.
öncelikle bazı soru işaretlerini gidereyim.
popülerlik gibi bir amacım yok, inci sözlük'te popülerlik de
ihtiyacım olan son şey bile değil...
yarıda bırakıp gitmem konusunda da birçok mesaj aldım...
sebep ?
yani yarıda bırakıp gidince taşaklarım kapıya mı sığmayacak
?
bu olay zaten bir süreç.
daha gibsen durduramazsın...
ben şuan bıraksam, sen yine yıllar sonra alfa olursun ; ben
sadece tetiklediğim süreci hızlandırıyorum,
fazlasını yaptığımı asla söylemedim.
benim yaptığım şu işte en önemli unsur okuyucudur.
yani okuyan soracak, yargılamadan özümseyecek, defalarca
okuyacak, görüşlerini belirtecek,
eklemeler yapacak...
öküz-tren ilişkisi olursa tat almayız ; öncelikle bir alfa
ortamı domine etmelidir.
bazen size alfa kişilikle mükemmel kullanılabilecek
taktikler vereceğim ; isteyen dışarı çıkıp farkı
görecek.
yani burada çakma ''kız tavlama taktikleri'' yok...
ben size hayatı yaşamayı öğreteceğim, dişiler devamında
önünüze serilecek.
hani bazı dişiler güzel değil ama çekicidir.
onlar da dişiliği iyi kullanırlar misalen...
lan zaten güzel-yakışıklı kavramı sadece ünlülere göre
belirleniyor artık.
belki de ünlüler yahut geçmiş toplumdaki alfalar farklı
tipte olsaydı, şuan tipsiz olarak nitelendirilen
adamlar yakışıklılığın geldiği son nokta, hatta 100 metre
ilerisi, caminin hemen karşısı olacaktı...
ben yoğun bir insanım...
yoğunluktan bulduğum sürede de zevk olsun diye gidip dişi
tavlardım ; zaten kendim olmak dışında
yaptığım bir şey yoktu bana tav olmaları için...
şimdi ise cidden son derece güzel, gerçekten mükemmel bir
fizik ve huya sahip olan bir dişiyle
birlikteliğim var ; ben ayrılmadığım sürece de bitmeyecek.
fakat asıl olay şu ki: erkekler çok eşlidir.
''nasıl yani hıammmmına gooyum?'' deme, okumaya devam et.
evet, evlenen baban yanlış yaptı ve hayatı gibiliyor ; şuan
sadece kendini kandırıyor.
dişi tek eşlidir ve çok eşli erkeği 100 gram etle oynatmaya
çalışır.
garip fakat başarır !
onu eline alır ve tüm alfalığını törpüler.
bilerek mi yapar ?
tabii ki hayır.
bilinçaltından gelen bir olaydır.
farkında olmadan yaptığı her hareket alfalığı törpüler ve
alfa erkeğin içine zincirlenir.
sevgi çakim, ne kadar taktan bir durum...
bir düşünsene şu olayı, sonradan erkeğin düştüğü aciz duruma
bir bak.
bu nedenle dişiler tehlikelidir...
fakat ben dişiler tarafından törpülenmemeniz konusunda da
yardımcı olacağım, ilerde...
dişi seni istediği gibi bükemeyince, önünde eğilecek ; daha
ılımlı, saygılı, hoşgörülü olacak sana karşı.
yani ben yazıyla ancak bu kadar dile getirebiliyorum, nasıl
derecede mükemmel bir şey olduğunu bu
başlığa sahip çıktığınızda zaten tadacaksınız.
benim paraya ihtiyacım yok.
eğer olsaydı paralı insanlara seminer verirdim ve bir
haftada yedi sülaleme yetecek parayı çıkarırdım...
yahut yapacaklarımı süsleyip kitap yazardım ; yine
hayallerinizin almayacağı kadar para kazanırdım.
gerek yok...
ben alfa olduğum sürece hayat zaten benim oyun parkım ve
içindeki insanlar da kumlar ; ben
istediğimde kumlardan kale yapıp, istediğimde o kaleleri yıkabilirim.
sen de bunu yapacaksın.
ha bir de ''aşk'' diye bir olay var ki, en sevdiğimdir
benim...
aşk kadar rant sağlayan ve para tuzağı olan başka bir piyasa
var mı saf herifler ?
yani ''aşkım bende esir anan sende zaaaaa'' dese dahi
arabesk rapçilerin yüzbinlerce izlendiği bir
dünyadayız ve halen aşka inanan var...
aşk dediğimiz olgu, tamamiyle nöral ağlar ve hormonlardır.
seks yapma arzusudur temelde fakat dişiyle siz vakit
geçirdikçe dişi hakkındaki anılar nöral ağ olarak
kazınır beyninize ve bu kodumunun ağları sizi aşık eder.
az ağ hoşlantı, çok ağ kara sevda olarak adlandırılır.
nöral ağlar zayıflar fakat çok uzun sürer ; bu da aşk acısı
oluyor.
asla silinmez ; bu da ''eski sevgilimi görünce içim
parçalanıyor'' olur.
aşk dişilerin eliyle yaratıldı...
çünkü dişilere boyun eğdiren mükemmel alfalar sinsi
kevaşelerin hoşuna gitmedi ve onları seksin
üzerine bazı hormonlar kullanarak kendilerine bağlayıp
betalara dönüştürdüler.
dişiler kurnazdır ve ''alfalar dönemi''nin sona ermesiyle,
erkek dünyasını yoketmekle uğraştılar.
eski erkek tipiyle şimdiki erkek tipine bir bakın.
sertlik olarak söylemiyorum...
kendinden emin, özgüvenli, yerine göre esprili, normalde ise
ciddi ve umursamaz, sosyal ilişkileri
güçlü, küstah...
yani tarif edilecek şekilde böyle...
şimdi nasıl ?
kendinden emin değil ; çünkü kendisi değil.
özgüvenli değil ; çünkü güvenecek bir olayı yok aslında
şuan, sadece kendini kandırıp ''özgüvenli
taklidi'' yapanlar var, değineceğim onlara da...
ciddi ve umursamaz değil ; ''kadınlar güldüren erkeklere
bayılır''ı yanlış alıp işi şebekliğe döktü ve bir
alfa gibi espri yapmayı bilmiyor.
umursamaz değil ; çünkü alfa olmadığı için dişi ilgisi
görmüyor ve buna aç, bir tanesi daha kuyruk
sallasa bizimki boşalarak koşuyor o tarafa.
sosyal ilişkileri güçlü ve ortamı domine eden değil ; çünkü
kendinden emin ve özgüvenli değil, aynı
zamanda ortamın gerginliğini alacak zekice esprileri yok.
küstah değil ; çünkü zaten elindekini kaybetmekten korkuyor,
onunla kıvamında dalga geçip ''sana
ihtiyacım yok'' mesajı veremiyor.
bunları sadece muhabbet olsun diye anlatıyorum, kafanızda
dursun fakat uygulamak için aşırı uğraş
vermeyin.
sadece alfa profili gözünüzde biraz canlansın...
halen alfanın ne olduğunu tam olarak bilmiyorsunuz.
''alfa, bir dişinin daima seks düşündüğü erkek tipidir''
desem, yarısını dahi tarif etmiş olamam.
alfa odun değildir beyler...
hayatı yaşar.
bilgisayar oyunu oynar, kitap okur, dişilerin başını
döndürür, diğer beta ve omega erkekleriyle iyi
ilişkiler kurar ; bu liste böyle uzar.
alfa kasıntı değildir, size yansıtılan saçma alfa
profilinden uzaklaşın derhal.
özümsemeniz gereken yazılar var ve sahip çıkmanız gereken
bir başlık ; çünkü alfa olmak
istiyorsunuz.
o halde iki tarafın da yapacak işleri var ve birbirimizi
tutmayalım.
@90 olay da bu zaten...
ben sana bir şey anlatsam daha açıkça belirttiğim olayları
anlayamayan bağnaz kafanla onları mı
kafanda tutacaksın ?
tabii ki tutamayacaksın.
ben de bunu bildiğim için bilinçaltına ekiyorum tohumları...
nlp'nin ne olduğunu araştırırsan eğer, sorularına cevap
bulacaksın.
ben onca olay arasında buraya zaman ayırıyorum.
diğerlerinin yaptığı gibi para tuzağı kitaplardan alıntı
yapmıyorum.
burada sizlere dişi dünyasına giriş teklif ediyorum.
sadece girmekle yetinmeyip, istediğiniz gibi at koşturmaktan
bahsediyorum...
buna cesaret edemeyen, çamur atmaya çalışan illa ki
olacaktır...
anneniz sizi bunun için yetiştirdi, bunun için törpüledi.
sinsi betalar hayatın içinde de var ; bunu mazur görüyorum,
doğa böyle işliyor.
basit beta kalıbından çıkmak ve hayatın boyunca insan
ilişkilerinin envai çeşitinde üstün olmak
istiyorsan ; oku, özümse, danış.
eğer beta olarak mutluysan, pgibolojini gibmeden önce git.
ayrıca olayların farkına daha iyi varmak isteyen varsa,
sırayla gördüğü her kızla şuan normal
muhabbet edip telefon numarasını alsın.
olaylara yeni başladığımız için yüzde düşük olacaktır...
fakat ben ilerledikçe, sizler de ilerleyeceksiniz ve bu
oranı %100'e çekeceğiz.
abartısız konuşuyorum, %100...
korkunç bir başarı oranı...
fakat doğal bir seleksiyon...
basit ve yılışık betalardansa, kendinden emin ve özgüvenli
alfalar her dişiyi cezbeder.
olayı dişilerin bakış açısından da inceleyeceğiz.
dişilerin erkeklerden nefret etme sebepleri, büyüme
çağlarındaki farklılıklar, onları nasıl aşabileceğiniz,
kendimden verdiğim örnekler...
bunlar sizi değiştirecek ve zincirlerinizi kıracak.
dişilerin gerçek yüzlerini gördüğünüzde ise boş yere
kendinizi gibtiğinizi, yatak dışında bir işe
yaramayan basit varlıklar olduklarını anlayacaksınız.
yalnız yatakta cidden iyilerdir ; sadece alfa olarak
içlerindeki şehvetli dişiyi çıkarmanız gerekli...
gözünüzde büyütmeyin, her şey kendiliğinden olacak.
ben buraya zaman ayırarak size çok büyük bir iyilik
yapıyorum.
kendimi övmediğimi biliyorsunuz, şu kodumunun mecrası pek
gibimde değil.
şuan benim hayatımı yaşayıp, şuraya beş dakika zaman
ayıracak bir kişi dahi yoktur aranızda...
bazı olayların kıymetini bilin ve benim küçücük zamanımı
dahi size faydalı olmaya harcamamı
suistimal etmeyin.
bir şeyler öğrenmeye, çıkarmaya çalışın ; tespitler yapın ve
onu da diğerleriyle paylaşın.
burası bir değişimin başladığı yer, ilkokul gezisi değil.
bu son uyarım...
artık uyarı yok ; çünkü artık konseptimizi ve ne kadar elit
bir grup olduğumuzu anladığınızı
düşünüyorum.
@100 sence ?
yani bu kadar basit ve yetersiz bir olay mı yaptığım ?
ne saçma pick-up taktikleri, ne de gereksiz ''siz çok
iyisiniz, şimdi kardeşliğin gücüyle kudüs'e doğru
domalın'' gibi ekonomik telkinler yapıyorum ben.
kişisel gelişimle alakalı bir durum yok.
bu bir kişilik bulma durumu...
amerika'da benim yaptığım işin onda birini yapmayan herifler
haftada 10.000 dolara seminer veriyor.
bana itimadın yoksa, onlar alsın seni eline.
@98 müsait oldukça buraya atıyorum kendimi.
fakat emin ol, havada kalmayacak hiçbir şey...
şuan garip gelen çoğu oluşum ileride şekillenip kalıplarına
oturacak.
duygusuz seksi tanıyacaksınız...
dişi size ilgi duymasa dahi sizinle yatacak ; tabii eğer
isterseniz ilgi de duyacak.
her şey kontrolünüzde olacak.
saygı duyulacaksınız ve ortamı domine eden olacaksınız.
dişilerin gerçekten de aşağılık olduğunu göreceksiniz.
burada olacak olan bu...
bu gece dişi-erkek arasındaki farkları daha detaylı
işleyeceğiz ve ben sizlere büyüme aşamalarını
teker teker anlatacağım ; dişinin nasıl travmalar
geçirdiğini ve erkekten ne kadar çok nefret ettiğini
sonuna kadar göreceksiniz.
@109 : ciddiyim saçmaladın.
öncelikle kendini kandırmaktan vazgeç...
''kadınların üstüne fazla düşmüyorsun ve onların seni baştan
çıkarmalarına müsaade ediyorsun.''
aktardıklarımın bununla alakası yok.
av biz değiliz ; biz, avcıyız.
tekniğim hakkında ne biliyorsun ki isim koyabildin ?
internet ve saçma pua taktiklerinden aldığın ekonomik
yeşilliklerle uğraştırma beni.
''sadece seks için geçerli bu anlattıkların''
o yüzden hayalini dahi kuramayacağın bir dişiyle birlikteyim
şuan, değil mi ?
''akıl ver bakalım ben ne yapmalıyım? ''
ayrıca burası esra ceyhan değil...
bunu tüm samimiyetimle söylüyorum ki, sen okuma.
öncelikle beta olmaktan vazgeçmek zorundasın çünkü...
@110: yazdıklarımı tekrar oku derim.
çünkü olayların ne şekilde olacağını özümseyememişsin.
çoktan başladık.
@112 bu işi onlarca kez yaptım ve nasıl kesin başarı gelir
biliyorum.
eğer daha iyi yapacaksan, başlık aç.
isteyenler şimdiden değişmeye başladı ; ben souce nickli
arkadaşta bunu gördüm.
ben hiçbir şey kaybetmeyeceğim...
fakat kodladıklarım, emin olun siz hiçbir halt
öğrenemeyeceksiniz ve buradaki başarı hikayelerini
okudukça içiniz gidecek.
bunu da garanti ediyorum.
bugün pek yoğun değildim ; o nedenle bol bol bulundum
burada...
gördüğüm kadarıyla öküz-tren ilişkisi devam edecek.
bu şekilde size bir şey öğretmem...
yazarım, öğrenen öğrenir ; fakat sığır gibi dikilenler
öğrenemez.
sonradan söylemedi demeyin.
bu olay aktif bir olay...
önceden de söyledim ve tekrar etmek istemiyorum fakat olayın
büyük çoğunluğu sizde ; kilit noktası
bende...
neden dişilerin bu kadar müthiş bir hale geldiğini hiç
düşündün mü ?
erkek yetiştirilmesinden, erkeklerin yeteneklerini kullanıp
kullanmamalarına kadar aşırı derecede
etkililer ; hem de hayatın her aşamasında...
ntv spor'da birkaç saat önce olan röportajda bile barizdi
bu...
nasıl bu kadar çok gelişiyorlar ?
erkeklere olan nefret ve düşmanlık eğilimleri onları güçlü
ve umursamaz kılıyor.
harika bir şekilde rol kesme yeteneklerini kullanıyorlar.
kendilerine güvenleri olmamasına rağmen masallarla felan
nesillerdir erkek nesle ''dişilerin bulunmaz''
olduğu olgusunu kazıyorlar.
tamam da neden ?
dişiler, erkek egemenliği istemiyorlar ; köle erkekler
istiyorlar.
törpülemeden, doğrudan onlara yavşaklık ve yalakalık yapacak
aciz betalardan istiyorlar.
haksız da sayılmazlar...
hayat, insanların birbirini gibme oyunudur.
''kaybedecek hiçbir şeyi olmayanın kazanacak çok şeyi
olurmuş'' diye bir söz geldi inboxtan bana...
dişiler aciz varlıklardır ve güçsüzlerdir.
onlarla konuştun diyelim ve -kendine göre- rezil oldun ;
dişide problem olduğu hiç aklına gelmedi.
eee ?
bir şey değişmedi ki...
''fak yu bestırd'' deyip kızılderili çığlıklarıyla yerde
yuvarlansan dahi giblemediğin sürece hiçbir problem
olmaz.
bu da buraya bir not olsun.
dişiler sizi sevmiyor.
güçlüsünüz ve müthiş bir potansiyeliniz var...
o kevaşeler doğdukları gibiler, asla gelişemez ; üstüne
üstlük köpek gibi kaybederler zekalarını.
bilinçaltı ve genlerden gelen erkek nefretinin teyid
edilmesi ise çocukluk ve seks travmalarıyla olur.
çocukluktaki erkekler tarafından ezilmek, onu nefret etmeye
iter.
müthiş bir ağ örerler ve kodumunun pikap taktikleriyle
hallolacak kadar basit olaylar değildir bunlar.
dişilerin sizden nefret ettiğini size açıklamak adına,
büyüme evrelerini inceleyeceğiz.
aydınlanmamı yaşadıktan birkaç gün sonra, dişilerin tüm
testlerini savuşturuyordum.
dalga geçip, alfa olduğumu gösteriyordum onlara...
''sana bi haller oldu canıms .s.s'' diyen dişiye bana biraz
önce yapılan testleri ve benim ne şekilde
taktikler izlediğimi anlattım.
dişinin söylemleri basitti : ''kim söyledi sana bunları ?''
''madem kimse anlatmadı nasıl bizi bu kadar iyi
tanıyorsun?''
aralarında bazı sırlar vardır ve bunlardan biri de
erkeklerin hayatını gibmektir.
onları tanıdığınızda ve kendilerinin dahi bilmediği
zaaflarını bilirseniz, hepsiyle yatabilirsiniz.
ayrıca dişiler gerçekten haindir.
duygu sömürüsü ve timsah gözyaşı kullanarak sizi tekrar
betaya çekmeye çalışacaklardır ; bu da
çalışmazsa 100 gr et atacaklardır önünüze...
onlar için bir alfa, felaket demektir.
birazdan sosyal durumlara değineceğiz.
şöyle bir karşılaştırma yapalım : kızlar ve erkeklerin
büyüme evresi...
unutmayın ki, ağaç yaşken eğilir...
yani ne olacağınızı, nasıl bir hayat süreceğinizi genleriniz
kadar çevreniz de belirler.
ergenliğe kadar alacağım dönemleri, devamını sonra da inceleyebiliriz.
unutmayın, bebeklikte de dünyadan birçok ders aldınız.
şimdiki derslerden tek farkı, beynin değişim
evresi büyük çoğunlukla tamamlandığı için o bilgileri
çağıramamasıdır ; yani hatırlamazsınız.
genelleme olarak erkek çocuğu:
bebeklik:
-doğar doğmaz gib fotoğrafı çekilir.
-yaptığı her türlü pis, leş, kavgacı hareketler ''erkektir''
diye yorumlanır.
-dayılar, amcalar, enişteler hatta ve hatta kahvedeki
amcalar kendilerini küfür ettirir; gibine bakarlar.
-halıya işese ''işesin aslanım'', altına sıçsa ''gel ağzıma
da sıç koççum benim yerim taşağını'' olur.
-özel olduğu hissettirilir sonuna kadar...
-evin içinde top oynar, vazo kırar, çiçeği yolar ; azar
işitmez.
liste böyle uzar...
ayrıca bilmek istemeyeceğiniz bir bilgi : erkek çocuk
annesinin memesini ilk emdiğinde anne hayatında
yaşadığı en şiddetli orgazmı yaşar ve kocası artık onu mutlu
edemez. o nedenle erkek çocukları
kızlardan daha fazla süre anne sütüyle içli dışlı olurlar ;
istisnalar var tabii ki...
genel olarak çocukluk:
ilk çocukluk:
-parka çıktığında milletin bebelerini döver, laf gelmez ;
yahut gelir ama babası ona yansıtmaz asla...
-erkeklik ve dişilik kavramını kavramaya başlar.
-karşıcinsin vücuduna olan ilgisi artar.
-bebeklik dönemindeki her türlü binliği burada da yapar ama
problem olmaz.
orta çocukluk:
-derslerle tanışır.
-daha sosyal olur.
-bazı konularda ailesiyle çatışmaya başladığından büyümeye
başladığını hisseder.
-artık çayı sıcak içebilir ; bunu dışarıya bir güç gösterisi
olarak yorumlar.
-kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk
defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her
söylediğine ''eyvallah'' denmeyeceğini öğrenir... bu olayla
hayatının en büyük tokatlarından birisini
yer...
ileri çocukluk:
-ikinci çakrası açılır, bu sayede artık testisler erken de
olsa işe başlayabilir.
-31 çekmeyi öğrenirse, yakalanabilir ve babası tarafından
akrabalara anlatılarak rezil edilir ; daha
doğrusu kendisi böyle düşünür.
-artık ''kişi özeli'' kavramını kavramaya başlar.
_kişiliği oturmaya başlar.
_kendine özenecek bir süperkahraman seçer ; bu kahraman
babası olabilir.
_kızlarla ciddi muhabbetlere başlar, artık bazı şeylerin
farkındadır.
_yaşı 12.5 felandır ; çocukça da olsa bir kıza onu sevdiğini
söyleyebilir. kız da onu gibtir edip
öğretmene şikayet edince ''türk kızı'' kavramının ne
olduğunu öğrenir ve hayatının hakikaten de en
büyük tokadını yer...
dışarıda ona müsamaha gösterecek insanlar yahut babası
yoktur çünkü ve ona anlatılan ''özelsin sen''
masallarının yalan olduğuna şahit olur. kısacası ebesi
gibilir amk
ergenlik bi köşede dursun, onu yetişkinlikle alacağım.
talebe göre kızların da bu dönemlerini yazacağım ve neden
aranızda uçurum olduğunu
öğreneceksiniz.
sonra onları aşıp, kaleyi içten fethedeceğiz.
not:ota taka ayrıntıya girdim, biliyorum. fakat bu tam
olarak erkek çocuğunun zihniyetini kavrayıp,
kafanızda canlandırabilmeniz için...
not2: bunlar genellemedir.
kesinlikle her okuyan kendinden bir şey bulacaktır.
fakat ''bana uymuyor zaaaaaaaaa'' yazmaksa amacın, çıkış
butonuna bastıktan sonra yaz.
@131: yani sen böyle yazınca mahallenizde olduğu gibi
ergenler ''off nasıl kapak yaptı'' felan mı
diyecekler ?
yoksa ben senin bu acizce ithamından etkilenip yazmayı mı
bırakacağım ?
ya da sana saygımamı felan mı bekliyorsun ?
sen bir betasın ve sana yakışanı yaptın ; artık görevini
tamamladığına göre, fazlalık yapmana gerek
kalmadı.
teşekkürler şükran...
@132: ''evet, haklısın.
ilgi uyandıracağım ve inci sözlük'ün senin gibi mantalite
olarak abaza betalarının benim egomu
yükseltmelerini bekleyeceğim.''
dememi mi bekliyorsun ?
hayır, annenin sözünü dinle ve bir beta olarak kal ; okuma
bu yazıyı da, git cinsel içerikli başlık takip
et.
senin gibi acizler yüzünden buradaki insanlar
potansiyellerini inkar etmezler ; sadece bir istatistiksin ve
artık sana gerek yok.
doğa böyle işliyor beta...
öncelikle ''erkeğin küçüklük dönemi'' adı altında yazdığım
yazılar, kafanızda erkeğin nasıl bir profilde
olduğunun görülmesi adına...
gibik pgiboloji kitaplarındaki gibi yazmayacağımı
söylemiştim zaten ; ne kadar daldaşşak yaymış bir
halde olduğu görülüyor zaten...
yarın da ''dişilerin küçüklük dönemi''ni paylaştığımda,
aradaki uçurumu daha iyi göreceksiniz.
@134: seni ''en kolpa laflarla kız tavlama taktikleri'' adlı
başlıklara alalım.
2. madden doğru, lafım yok.
senin üzerinden de doğruluğu belli oluyor...
ben çoğu kez her yazımda altyazılı olarak bilinçaltını hedef
aldığımı, okuyanın sadece özümsemesi ve
genelkültür olarak alması gerektiğini ; değişimin zaten
kendiliğinden geleceğini belirttim.
fakat yapabileceğim bir şey yok, anlatabildiğim şuan
karşımdakinin anlayabileceği kadar...
''fındık kadar şey anlatamadın daha. ''
''karıya böyle yaklaşın, sevgi döner bandaldolyo çakın ve
harakiri yapın'' felan gibi taktikler beklediğini
biliyorum fakat bir şey okuyarak kız tavlayamazsın.
evet, acı gerçek bu...
zaten ben burada kız tavlamayı öğretmiyorum ; ben burada
insanlara alfa olmalarını, zaten getirisi
olarak da dişileri her ortamda cezbedeceklerini belirtiyorum
ve bu konuda pozitif nlp yapıyorum.
''enelpi pıraktişır''ların yaptığı para tuzağı ve işe
yaramaz nlp'den bahsetmediğimi de anlamadığını
biliyorum ; fakat üstelemeyeceğim.
takip edersen, senin hayatın değişecek.
etmezsen, sen halen beta olacaksın ; ben ise halen alfa...
yani parazit yapmana hiç gerek yok.
fakat en azından görüşlerini belli etmen adına teşekkürü
borç bilirim.
teşekkürler.
@138: sadece başlığı takip et.
seni okuduğuma göre, tedavi yollarını da biliyorumdur, değil
mi ?
ve ben burada onları paylaşıyorum zaten.
ancak bir sihirbaz değilim ; o nedenle biraz zaman alıyor.
@136: alfa olmak övünülecek bir durum değildir.
yani alfa olarak ben bununla övünmem...
zaten övünmek için söylemediğimi beni takip edenler biliyor.
basit abazalara kendimi övsem yahut çok taşşaklı birisine
kendimi övsem, hiçbir şey değişmez ; ben
bunun ayırdındayım.
''milleti aşağılamazsın''
bak yine yarası olan gocunuyor.
seni anlatmam sana koyduysa ve annen seni müthiş bir şekilde
törpülediyse, sen de değişim
istemiyorsan, o halde benim yapacaklarım tükendi demektir.
kısacası, gidebilirsin.
mümkünse okuma.
@140: paraya ihtiyacım yok.
''alfalık'' kavramını yüzlerle ifade edilebilecek insanlara
aşıladım.
egomu seninle tatmin ettiğimi düşünüyorsan, sen hayatın
boyunca kendin dışında kimseyi tatmin
edemezsin.
şimdi gidebilirsin beta...
@148: olay da bu zaten...
ben onlarla tartışmaya bilerek giriyorum ; eğlence
diyebilirsin.
güvenirlilik felan gibimde değil.
ben canımın istediğini yaparım ve isteyen bana güvenir ;
okur.
bu olay bir süreç ve mantık altyazıda...
sen bana güven sadece...
ayrıca söylediklerin çok erdemli sözler, takdir ettim.
ancak dikkatlice bakarsan, onların eleştiri değil, saygıı
olduğunu görürsün.
hayatı boyunca hiçbir şey kazanamayanların, diğerlerinin de
kazanmamasını istememesi sonucu
oluşan saygıılar kadar aşağılık bir şey yok elbette.
fakat ben artık görmezden geleceğim ; çünkü gelen betayı
gibip göndermekten sıkıldım.
burası sizin başlığınız ve parazitleri ortadan kaldırmak da
size düşer.
artık gibimde değil.
millette merak uyandırmak gibi bir amacım yok.
ben zaten vereceklerimi veriyorum şuan, gerisi rakı
sofrasındaki muhabbetin dışına çıkmaz.
olayın mantığını anlayan 4-5 kişi var ; onlar yeter bana...
zaten herkes başarabilseydi, yalnızlık olmazdı.
tavsiyelerin için teşekkürler.
@163: bunu yaşamış olman, sana daha çok hırs verecektir.
seni anlıyorum ; çünkü ben de alfamın zincirlerini kırmayı
senin gibi onu kaybettikten sonra buldum.
oku, özümse, parçaları birleştirmeye çalışma ; ileride
şekillenecekler.
dişilerde mantık arama ve bana kulak ver.
seni tekrar alfa yapacağım, emin olabilirsin.
@158-159: bu kadar...
önceden verilenlerin bir taka yaramaması ve insanların
reklam amaçlı yapması insanların güvenini
kırdı ; bunu biliyorum.
dişilerle yaşadığınız ilişkiler de aynen böyle...
dişiyle muhabbetiniz oluyor ve sen yaklaşıyorsun ; o ise
sana ya sahte gözdağı veriyor, ya da kendini
geri çekiyor.
oysa ki bu en basit testlerden birisidir.
fakat senin şevkin ve özgüvenin kırılıyor ; içsel bir
hesaplaşma yaşıyorsun.
eksi özgüven puanın oluyor ve reddedildiğini eksi özgüvenin
sayesinde yansıtıyorsun.
''dişiler aciz, aşağılık, bencil'' dedik ; fakat bu onları
hafife almanız gerektiği anlsevgi gelmez...
hayattaki en çetrefilli düşmanlardandır dişi.
kendisine güveni olmasa da, karşıdakinin de özgüvenli
gözükme çabasını ve aslında ne olduğunu
hızlıca okuyabilir.
analiz etme ve rol yapma yetenekleri en üst seviyedeki bir
erkekten katlarca kez üstündür.
bunu bilmeniz dahi size farkındalık ve başa çıkma yetisi
kazandıracaktır.
çünkü yaptıkları her şey roldür...
evet, yaptıkları her şey...
hiçbir dişi gerçek karakterini ve arzularını dışarı vurmaz.
çünkü bu kaltaklar huur damgası yemekten am gramı başına 167
oktav korkarlar.
kimi dişinin ''ütopya''sı olup onu toplumsal baskıdan
uzaklaştırmanız gerekir, kimisine ise sizin baskı
yapmanız gerekir.
ben size bu taktikleri anlatıp ezberlettirmek yerine, bilinçaltınıza
anlatıp süreklileştiriyorum ; anlayın
artık sevgi kodumun zapatoçnileri...
definecilik işinin birçok tehlikesi vardır beyler...
misalen ana girişi siyanürle kaplarlar ve zehirlenir,
ölürsün.
tılsımlarlar ve çarpılır, ölürsün.
tuzaklarlar ve arkaüne bir balta girmiş halde, ölürsün.
fakat usta defineciler bazı tuzaksız ara girişleri ''özel
tekniklerle'' bulur ve oralardan ilerler.
bizim yaptığımız da aynen bu...
işi uzun tutmak zorundayım.
kısa kes diyenler için özet: dışarı çıkıp her gördüğünüz kıza
''sizinle sevişmek istiyorum'' dersen, illa ki
biri verir.
sabrın yoksa, %100'e çekmek gibi bir derdin de yoktur.
şöyle düşünün: her erkek aynı ister istemez...
hepsi de farklı olmaya ıkınıp dişilerin dikkatini çekmeye
çalışıyor.
bu da onları aynı kılıyor.
her erkeğin arzuları arasında ''liderlik etmek ve en iyiyle
çiftleşmek'' yatar.
erkek, bunun için yaratılmıştır.
dişiler de ''liderlik edene ver'' mantığıyla hareket
ederler.
dişiler, alfaya vermek için yaratılmıştır.
fakat ortalıkta alfa erkek yoksa, dişi kimseye vermez.
türk kezbanları diye adlandırılan grup işte bu nedenle
vermez.
haklıdır da...
yaratılışına terstir ve doğru olanı yapmak için
yaratılmıştır.
buradaki ''liderlik etme'' olayını ''önderlik et beybiiii
wuhuuuuu'' felan gibi anlayan barzolar çıkacaktır.
olay daha farklıdır...
çünkü dişi ve erkekler farklı olgular çıkarırlar
olaylardan...
senin söylediğin x, dişinin birinde y, diğerinde z,
diğerinde ise ğ olabilir.
fakat bir kesişim noktaları vardır ve biz bunu kullanacağız.
olmadı, gbosadam'ın ıkınıp yapamadığı ve pandora's box'u
çevirmekten öteye geçemediği gibi dişileri
tiplere de ayırıp olayı halledebilirim.
fakat öncelikle mutlu olmak ve hayat şartları nedeniyle alfa
olmak zorundasınız.
''sana sevgililerinden bahsederse direk tersle, yoksa
arkadaştan öteye gidemezsin.''
aramızda bir muhabbet olacak demiştim.
alın size bir taktik misalen...
mucizeler beklemeyin bu taktikten, sadece öğrenin ve büyük
ölçüde değişimi görün.
evet, sevgililerinden bahsettirme dişiye...
hiçbir erkekle alakalı konuşmasın seninle hatta.
''benimle konunun bir ilgisi yoksa, saçma erkek
fantezilerini kendine sakla'' de ve dalga geç.
birdaha yapmayacaktır.
bu aslında bariz ve basit bir ''test''tir.
dişi, onu eş olarak düşünüp düşünmediğinizi test eder ve
size olayları açar.
bu test tabii ki bilinçaltından gelir ve gerizekalı ne
yaptığının farkında bile değildir aslında...
sen böyle diyerek ''kendinden emin, özgüvenli, küstah''
imajını çizersin ve kıskançlıkla alakalı hiçbir
şey yapmaman dişiyi ''başka dişiler var .s.s'' gibi
düşünmeye iter.
fakat, fakat, fakat...
ben bunları taktik olsun diye paylaşırım ; ancak size
olacaklarla zaten bu taktikleri kendiliğinden
uygulayacaksınız amk...
yalnız yine de arada sırada diyaloglu paylaşırım isteğe
göre...
istek dediysem, kendi isteğimden bahsediyorum.
@184: ''alfa vuruş'' noktası var.
son olayımız o...
sonra uyuyup uyanacaksın ve yeni bir hayat.
@187: şuanda sindire sindire gidiyoruz...
zaten bunları çıkarmak isteyen çoktan kendi mantığını
kullanarak çıkarırdı fakat doğrudan anlattığım
yerler de olacak.
önce her şeyi idrak edip sağlam bir altyapı oluşturacağız.
sonra bu kezbanların ve toplumun size yaptıklarını yok
edeceğiz.
özgüveniniz yerine gelecek, kendinizi bulacaksınız...
size altyapı olmadan manipülasyon tekniklerini öğretirsem
sadece kız tavlarsınız...
ama hem kendinizi bulmanıza yardım eder, hem de bu
tekniklerle birlikte kız tavlamayı öğretirsem, işte
o zaman mutlu yaşarsınız...
evet, manipülasyona da değineceğim.
@191: sen söyleyince ben de güldüm amk...
@192: çok korumacısın reyizim, teşekkür ediyorum bu
yönden...
seni anlıyorum ; alfan yeni yeni uyandı.
fakat onu dizginlemeyi öğrenmezsen büyük egon ve alfanla
başbaşa kalırsın.
onu eğit ki, sana dünyayı sunsun.
unutma, ne o ne de ben senin düşmanınız ; biz iyiliğin için
uğraşıyoruz.
@193: hiçbir şey havada kalmayacak.
fakat şuan olması gerektiği gibi olacak...
sonradan birleşecek ve birleştiğinde de dünyanın anahtarı
elinde olacak.
sen özümse ve takılma...
bu işi yüzlerce kez yaptım ve asla başarısız olmadım ; olmam
da imkansız.
@198: dişilerin nöral ağlarını sözlerinle yaptığın
telkinlerle yöneterek programlamak ve kendine aşıkköle-hizmetçi
etmek...
alfa olduktan sonra da yapacaksınız bunları fakat
manipülasyon zevklidir ; ondan değineceğim sonra.
@200: alfa, her şeyi yapabilir.
bu arada olayı kavraman beni mutlu etti.
@211: bu olayın kaçarı yok...
olacaksın ve iddialı konuştun.
şaka bir yana, özümse ve yorumla.
''hayattaki her türlü problem doğrudan veya dolaylı olarak dişilerle
ilgilidir.''
@214: yeteneklerini kazandıktan sonra 70'inde dahi çıtırları
arkaüreceksin.
fakat sigara içersen, 70'ini göremeyeceksin...
yani, senin kararın...
@213: o konular zamanla açıklanmış olarak oturacak beyninde
; fakat ben dişilerin gelişimini
paylaştığımda, çok daha iyi bir şekilde anlayacaksın.
@218: daha hızlısını okuyabilirsin.
beni eleştirmek yerine, yazdıklarımı tekrar okuyup daha iyi
özümseyebilirsin.
önünde birçok seçenek varken bana sarman ilginç gerçekten...
@219: takip etmeye devam et ve kendi gözlerinle gör diyorum.
@220: kişisel gelişim kitaplarında hayatını bulmaya çalışmış
birisinin kurduğu cümleler...
yapmacıksa, gerçekten okuma ; tek tavsiyem budur.
şimdi dişilerin gelişim evrelerine bakalım...
buralar gerçekten çok önemli, bir kızın ''türk kızı'' mı
yoksa normal bir dişi olacağı mı buradan çıkar
ortaya...
tarafsızca okumaya çalışın ki empati kurabilesiniz...
şunu da belirteyim : dişilerden asla erkek bireylerin
rahatlığına sahip olmalarını beklemeyin.
çünküsünü aşağıda arayın artık...
genelleme olarak kız çocuğu:
bebeklik:
-doğduğu zaman erkekte olduğu gibi direk olarak gib
fotoğrafı çekilmez, çünkü gibi yoktur.
bazı feminizm duygularını içlerinde bir yerlere itmiş olan
anneler tarafından onların da çıplak
fotoğrafları çekilebilir.
-genleri gereği biraz pısırık ve uyumludur. erkek bireydeki
hiçbir pis, leş, kavgacı hareketleri göstermez
; istisnaları vardır, o istisnaların ileride fok balığı gibi
burma bıyıkları olur.
-usülen altını takılır, ilk günler biraz iplenir ; sonra
unutulur...
-erkekteki sonuna kadar özel olma olayı ona asla
hissettirilmez...
-kırdığı en küçük bir camda, yaptığı tek sakarlıkta azar
işitir yahut tavırla karşı karşıya kalır.
-misafirliğe gidildiğinde annesinin dibinden ayrılamaz.
-yaptığı küçük yaramazlıklardan dolayı annesi beynini gibip
ceza verirken, başka ebeveynlerin erkek
çocuklarına çok daha fazlasını yapmalarına rağmen bi halt
söylemediklerini görür. buraya dikkat :
hayatındaki en büyük tokadı burada yer ve erkek düşmanlığı
bu noktada başlar beyninde bir savunma
mekanizması olarak...
-dünyayı tanıma aşamasında erkekten neredeyse 10 adım
geridedir.
liste devam edebilir ve uzar gider...
ilk çocukluk:
-arsızlık ya hiç yapmaz, ya da çok yapar ve dayakla terbiye
edilmeye başlanılır.
-erkeklik ve dişilik kavramını anlamaya başlar ama bu konuda
erkek kadar rahat davranamaz ve en
küçük olayda bile terslenebilir. en büyük olmasa da büyük
tokatlardan birisini bu noktada yer...
orta çocukluk:
-aşırı derecede özgüven ekgibliği nedeniyle ya dersleri
''yapamam'' mantığı ile hiç umursamaz, ya da
aşırı umursar...
-maalesef daha sosyal olamaz, en fazla yanında kuzenlerle
parka çıkar.
-ailesiyle erkek gibi çatışamaz, babası ağzına sıçar ve
arkaünün üstüne otutturur.
-ergenlik dönemine girmesi olasıdır ve erkeklere olan ilgisi
artar. fakat belli edemez ve özgüveni daha
çok gibilir. erkekten gelen her türlü mesaja toplumdan
korkuğu için ters yanıt verir ve daha önce
erkeklere yazdığım şu madde ortaya çıkar:
''kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk
defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her
söylediğine ''eyvallah'' denmeyeceğini öğrenir... burada
hayatının en büyük tokatlarından birisini yer...
''
şimdi ''her türlü sorun doğrudan ya da dolaylı oalrak
dişilerle ilgilidir.'' dememin nedenini anlıyorsunuz,
değil mi ? daha birçok örneği olacak, dert etmeyin...
ileri çocukluk:
-adet gibi bir olay yaşar ama ailesiyle paylaşamaz ;
annesiyle paylaşsa dahi biraz terslenir ve mesafeyi
hisseder.
-taktan kişiliği oturur.
-kendi yolunu çizip bu taktan dünyada ayakta durmaya yahut
kendisini kurtaracak erkeğini hayal
etmeye başlar.
-ergenliğe girmiş olabilir fakat yaşıtları onun egosunun
günlük isteklerini karşılayamaz çünkü hala taso
oynuyor ve dünyanın en iyi futbolcusunu alex de souza
sanmaktadır... hayatının en büyük
tokatlarından birisini de burada yer...
-beyindeki erkeklere karşı savunma mekanizması yerini
feminizme bırakmaya başlar.
-erkeklerin onunla ilgilenmesi hoşuna gider ; fakat henüz
bir arka kalkıklığı yoktur.
ulan burada da açık olarak görülüyor ki, kızların önüne
birçok seçim çıkar ve sürüyle kombinasyonla
karşınıza gelirler...
asla kitle imha silahı işe yaramaz ; onları bitirmek için
mantığınızı sonuna kadar çalıştırıp karakter
analizi yapmak zorundasınız...
işte bu yüzden ''alfa olun'' diye bağırıyorum.
alfa karakteri, bu analizleri sizin yerinize yapar ve
verdiğim taktikleri sizin yerinize uygular.
siz bunun farkına bile varmazsınız...
ergenliğe sonra geçeceğiz, ayrıca dişi ve erkek ergenliğini
aynı metinde vermeyi planlıyorum.
''bu alfa kişiliğinin her dişinin üzerinde etkili olacağını
düşünmüyorum teoride çok iyisin ama bu
mevzuunun da diğerleri gibi teoride kalacağını düşünüyorum
''
lan sevgi çaktıklarım, her şey zamanla oturacak diyorum,
bana hala kezban gibi trip atıyorsunuz.
''ulan burada da açık olarak görülüyor ki, kızların önüne
birçok seçim çıkar ve sürüyle kombinasyonla
karşınıza gelirler...
asla kitle imha silahı işe yaramaz ; onları bitirmek için
mantığınızı sonuna kadar çalıştırıp karakter
analizi yapmak zorundasınız...
işte bu yüzden ''alfa olun'' diye bağırıyorum.
alfa karakteri, bu analizleri sizin yerinize yapar ve
verdiğim taktikleri sizin yerinize uygular.
siz bunun farkına bile varmazsınız... ''
mümkünse birdaha tarzımı eleştirmek yerine okuduklarınızı
iyi anlayın ve ''devamı gelecek, havada
hiçbir şey kalmayacak'' diyorsam öyle olacağını bilin.
@227: cidden güldüm.
ibrahimoviç'in dediği gibi: ''kız kardeşini evime getir ve
gör.''
@226: cevap vermen kadar acizce değildi.
okuyup okumamakta serbestsin...
ayrıca okuduğun kitapları umursadığımı nereden çıkardın ?
bu kısım komikti çünkü.
@235: tamam duralım biraz...
bugün gerçekten yorgunum ve kendime dahi zaman ayırmadım.
yarın 15.00 gibi buralarda olurum, soru-cevap yaparız.
@234: sayfa sayısı felan umrumda olan şeyler değil,
biliyorsun amk konuşturma.
@236: yeeeap...
@237: teşekkürler şükran.
@239: yarın soru-cevapla kafanızdaki hallederiz.
o soruların tek oluşma sebebi kendinizi vererek okumamanız
amk...
yazdıklarımın hepsini baştan okuyun ve anlamaya çalışın.
bir cümlemde birçok anlam bulunur, onları ayıklayın.
siz anlamaya çalışmadıktan sonra gerisi gelmez.
fakat yine de soru-cevap yapacağız.
içindeki alfa sana sadece küçük bir parçasını göstermiş
diyebilirim.
yaptıkların alfa davranışları ; fakat çok küçük bir kısmı...
hepsine sahip olduğunu düşün.
burada bunun için bulunuyorsun.
söylenenler mantıklı, bunun ben de farkındayım fakat ben
buraya insanları değiştirmeye geldim.
@244: teşekkürler şükran.
zekanı aşağılıyorum.
beyler soru-cevap olayını gibtir edin.
bana aklınıza takılanlar pm yoluyla sorun, ben de
yanıtlayayım...
arada kaynarsa, tekrar atın pm...
illa ki gördüğümde cevaplayacağım.
ayrıca, hiçbir tak anlamasan dahi oku...
şuan anlamsız gözüken her şey sonunda şekillenecek...
@248: bu zırvaları bana ilk anlatan küçükken mahalledeki bir
abiydi.
anafikirleri aynıydı ve kullanışsızdı...
zaten işe yarıyor olsaydı, başlıklardan yaptığın araklarla
yetinirdin ve şuan burada olmazdın.
suyu bulandırmaya çalışma.
@250: bu kadar basit...
@251: küçük çocuklar gibi konuşmayı bırak.
cidden küçük düşüyorsun...
@253: tamam, nasıl isterseniz öyle yapın.
sonuçta ben cevap vereceğim sizlere...
@257: onu oku ve sağ eline devam et o halde...
senin kararın, senin elin.
@248: bunları alıntıladığın başlığı da ver, beni uğraştırma
; betalar toplansın oraya.
çürük tayfa bir şey alamayacak bu başlıktan...
ve diğerleri kaldırdıkları dişileri burada paylaşırken
pişmanlık duyacaklar.
bu son polemiğimdi.
elenenmeyenlerle devam ediyorum.
@285: artık tanıdığım insanlar yok çevrede...
bazı şeyleri daha açarak anlatmak zorundayım ; çünkü herkes,
her şeyi anlayacak diye bir kaide yok.
bahsettiğim olay bu.
insan sayısı gibimde olsaydı, ilk olarak başlığı
değiştirirdim.
bakın beyler, bunu duyduktan sonra çoğu kişinin okumayı
bırakacağını tahmin ediyorum.
umarım yanılmam da basit mantalitelerden kurtuluruz hep
beraber...
anlatıma geçiyorum.
anneniz, çilekeş ve garip anneniz, güzel ve iyi anneniz sizi
ne kadar da sever, değil mi ?
o sizi, ''siz'' olduğunuz için sevmez güzel karşlerim,
sevmeye programlandığı için sever.
kadınlarda seks isteği ve mutluluk hormonu benzerdir.
yani bir kadını mutlu ederseniz, sekse susar ; bu bakıma
bizden bayağı bir farklılardır.
bu hormon salgılandığında beyin, hormon salgılandığı an
muhatabınız olan kişi hakkındaki verileri çok
daha iyi kaydeder; çok daha hızlı ve derin bir şekilde
sinaptik noktalarda nöral ağlar inşa edilir ve o
kişinin bu hormonu salgılattığı kanısına varılır...
işte amın oğlu estebanlar, bu ''bağlanma'' oluyor.
''biz kızı kendimize nasıl bağlarız?'' sorusunun cevabı...
şöyle bir deney var, bir yerde okumuştum fakat deneyin adını
ve doktorun adını unuttum...
bir kadına bu hormondan bol miktarda enjekte ediliyor ve
kadın karşısındaki erkeğin üzerine atlayıp
onunla sevişmeye başlıyor...
aşk, hormonal ve elektriksel bir olaydır ; hayatın iki büyük
ilüzyonu vardır biz insanlar için : aşk ve
masumiyet; ikisi de kadınların en büyük silahlarıdır sevgi
çakim arkadaşlar...
aşk dediğiniz şey şu kadar basit : yine bir deney yapılıyor.
daha önce tanışmamış bir kadın ve erkek
yaklaşık yarım saat çok özel anılarını konuşuyorlar. beyin o
sırada kafayı yiyor amk...
''bu kim?'', ''niye bu verileri paylaşıyoruz?'' gibi ...
nöral ağların sevgi koyuluyor, ağlar sık ve derin bir
şekilde işleniyor, bahsettiğimiz hormon salgılanıyor.
sonra ise deneklerden 10 dakika boyunca hiç konuşmadan
birbirlerinin gözlerine bakmaları isteniyor...
bu denekler şuan evli koç taşakları sizi...
beyin 3 bölümdür :
r-kompleks, hayatta kalmanızı sağlar, refleksler ve diğer
organizmayı ilgilendiren olaylar buradadır ve
tüm sistemin yetkisini alabilir...
limbik : duygusal beyindir, duygular buradan yönetilir
vesaire...
neo-korteks : düşünce, mantık, nöral ağlar, sinaptik
noktalar... sizi siz yapan her şey buradadır...
beyin hakkında detaya girersem, yıllar sonra mezardan yazmak
zorunda da kalabilirim ; o nedenle
gibtir edin.
olayı annenizin sizi sevmesi için programlanmasına
bağlarsak: kadın hamileyken bu hormon öküz gibi
salgılanıyor, çevre baskısı da var, ''ben çocuğumu
sevmeliyim, anneler böyle yapar, annem de bana
böyle yapmıştı'' düşüncesi var, pgibolojik olarak kendisini
şartlaması var derken nöral ağlarla da
pekiştiriliyor bu...
östrojen hormonu da salgılanınca artık kadın tamamen hazır
oluyor...
sonra kadın çocuğunu doğuruyor, doğum esnasında da olay
aynı.
çocuğunu gördüğü an hormonlar çok daha büyük bir yüzde ile
salgılanıyor ve programlanma
gerçekleştiriliyor...
genlerle de alakası var tabii ki bunun ama hangi derecede
bunu bilemiyoruz...
babanız sizi siz olduğunuz için sever, annenizin ise sizi
sevme sebepleri arasında ''siz'' en son sırada
bile değilsinizdir.
''babalar iyi, anneler kötü'' demiyorum tabii ki, misal
olsun diye verdim.
eğer birdaha yazarsam kadınlarda ''alfa erkeği'' ve
erkeklerde ''altın kadın'' konusuna değineceğim ;
hatırlatın amk...
ergenlik ve sonraki gelişim evrelerini erteledim,
hatırlatın.
not: beyler, bu yazılardan hiçbir halt anlamasanız dahi
okuyun ; sizi ilgilendirmediğini düşünseniz
dahi...
olumlu yönde değişeceksiniz ve bunları hissedeceksiniz...
bu yazıları akademik kitaplarda okusanız bile kimse size
benim gibi işin özünü vermez.
prof olduğunu kanıtlamak için ağır bir dille yazar hiçbir
şey anlamazsın ; ben bunu aşmaya çalışıyorum
sizler için...
bu yazdıklarımın hepsi bilimsel olaylardır, hepsi yapılan
deneyler sonucu ortaya çıkmıştır.
bu yazı dizisinden sonra kızların toplum tarafından sizlere
ne kadar abartıldığını göreceksiniz.
ne kadar usta yalancı olduklarını ve ne kadar ustaca rol
kestiklerini ben sizlere aktarınca onlara farklı
bir gözle bakacaksınız...
unutmayın dostlar!
hayatın iki büyük ilüzyonu vardır bizler için : aşk ve
masumiyet...
ikisi de kadınların erkeklere karşı kullandıkları kitle imha
silahlarıdır...
neden kızlar sürekli birbirleriyle didişir, sürekli kavga
ederler biliyor musunuz ?
çünkü bu iki silah hemcinslerine etki etmez ve onları
erkekler gibi etki altına alamazlar...
bunun sonucunda da tartışmalar ve kavgalar, kıskançlıklar ve
düşmanlıklar olur...
umarım üzerine biraz düşünürsünüz...
saatlerdir buradayım ; artık gitme zamanı...
yazdıklarımı iyice okuyup özümsemediğiniz sürece değişim
gelmez.
yüz yüze değiliz, olay benim yeteneklerime bakmıyor yani ;
ben yazarım, sen okur-anlarsın.
fakat bu başlıktan birçok kişinin güzel bir hayata
başlayabileceğini tahmin etmek şimdiden zor değil.
iyi geceler...
şu sözler çok önemli, bu nedenle tekrarlamam gerekli:
-birisine vazgeçilemez olduğunu hissettirdiğin an ilk
vazgeçtiği kişi sen olursun.
-hayat önümüze iki ilüzyon sunar : aşk ve masumiyet... bu
ikili de kadınların en büyük silahlarıdır...
-hayatta yaşadığınız her türlü problem doğrudan veya dolaylı
olarak bir dişiyle ilgilidir.
@300: ''alfa kadını'' yoktur ; çok iyi huylu bir ''altın
kadın'' vardır.
aynı şekilde tav edeceksin.
ne pm'lere, ne de başlık altına bakıyorum.
her şeyi açıklayacağım yazılarla...
''şunu anlatacağım dedi ama anlatmadı'' dediğiniz hiçbir
olgu olmayacak.
siz sadece özümseyin ve alabileceğinizi alın.
birkaç kez okuyun yazılanları...
bir şey biliyorum ki söylüyorum.
bu başlık noktalandığında herkes sosyal ve cinsel açıdan
kendisini onlarca kez katlamış olacak.
şimdiden dahi etkisi görülen arkadaşlar başarı hikayelerini
paylaşıyorlar benimle...
inboxları sonra cevaplayacağım.
balığa çıktığınızda en önemli etkenler oltanız, yeminiz ve
sabrınızdır...
sıradan bir yem atsanız dahi, farklı çeşit balıklar
yakalayabilirsiniz fakat bu daha çok şans faktörüdür.
sıradan yollarla farklı karakterdeki kadınları da
etkilemeniz mümkündür ama tamamen şanstır...
ben bu başlıkta sizlere hangi oltayı, hangi yemi kullanmanız
gerektiğini ve avlayacağınız kadının
spesifik özelliklerini vereceğim.
fakat şunu unutmayın : avınızı tanımazsanız, avınız
tarafından avlanılırsınız.
biz de önce tanıyacağız, sonra av tekniklerine geçeceğiz...
ancak şunu tekrar söylemek istiyorum : halen ısınma
turlarındayız ve size çok önemli bilgileri
vermedim.
belki söylediklerimi hayatında ilk kez duydu çoğunuz ve
hatta başlıktan alacağını aldığını düşünüyor...
sonuna kadar da yanılıyor...
henüz önemli diyebileceğim hiçbir bilgiyi sunmadım buraya...
yazdıklarım yeterli değil mi ? yeterli aslında, sıradan
birisi bunları yazsa böyle düşünürdü...
ancak biz kadınların o karanlık ve fitneyle dolu
mahzenlerini birer birer çözümleyeceğiz.
ve emin olabilirsiniz ki : 1 dakika içinde karşısındaki
dişiyi çözümleyip hangi taktiği izleyeceğini
belirlemiş olan usta bir avcıya dönüşeceksiniz bu başlıktan
sonra...
aklıma o tony stark pıcı geldı
YanıtlaSilunu yazan şahıs dolandırıcı.
Silhttps://eksiup.com/p/pv5700804ub2
alın bu mahkeme kararı tcma nickinin arkasındaki dolandırıcılar muhammed yuşa aybek ve akın çiftlik isimli internet dolandırıcılarının almış olduğu cezayı göstermektedir.
dolandırıcı muhammed yuşa aybek ve dolandırıcı akın çiftlik sizden bir şey isterse polise bildirin. devletimiz gerisini hallediyor. kendileri 1996 doğumlu biri erzurumda yaşıyor diğeri manisada. dolandırıcılık yaptıkları için şehir değiştiriyorlar ara ara. para ya da elektronik eşya isterlerse direk polise şikayet edin. bu dolandırıcıları paketlesinler. dosyaları istinaf mahkemesinde olduğu için dışarda serbest serbest dolaşıp takılıyorlar ve ceza yemelerine rağmen hala dolandırıcılık kovalıyorlar.
bunların dolandırıcı olduğuna inanmayan istanbul 16. ağır ceza mahkemesi kalemini arayıp 2020/282 dosya esas numarasıyla sorgulayıp %100 kesin ikna olabilir.
bu dolandırıcılara göz açtırmayın sizin de canınızı yakmasınlar.
şimdi sözlük falan açmışlar yeni kurban kovalıyor orospu çocukları.
her şey bariz ortada. lafı evirip çevirip sizi kandırıp tokatlamak için her boku deniyorlar.
SilBeyler burada tcma'yı yıllardır dolandırıcılıkla suçlayan şahıs veya şahıslar, 2017 18'de fetö olaylarının canlı olduğu zamanlarda fetöcülükle de suçluyordu belki zarar veririm diye, sırf şu http://kancik.sozlukspot.com/w/bakın-orospu-çocukları/ yazısından dolayı. Kuyruk acısından dolayı böyle komedi bir iftirada bulunabilen karakterde şahıslar bunlar. Oradan sonuç alamayınca şimdi buna sarıyorlar. Öncelikle bunların tamamı uydurma olabilir. Kardeşlikten kovulunca yediremeyip ip adresinden mahkemeye verip mahkemede ad, yer vs. bilgilerini izinsiz bir şekilde, davayı kazanmış gibi görünmek için internette intikam almak için paylaşmıştır. Tabi isim ve yeri de kendi uydurmadıysa.
Diyelim ki hepsi doğru olsun, mahkemeden bir ceza da almış olsun. Bu ülkede adalet sisteminde cezaların tamamı mükemmel adaletli bir şekilde mi veriliyor? Sığınmacılar ülkesine gitsin istedikleri için onlarca genç ''Halkı kin ve nefrete teşvik''ten haftalarca hapiste yattı. Sonra Porçay örneğin, ot içiyorum, ot içmeye aşığım diye bir rap şarkısı yapıp ot içenlerle özendirmek bir yana dursun dalga geçti, ama uyuşturucuya özendirmeden dolayı mahkemeden hüküm giydi, ceza aldı. Bir parodiden dolayı, sonra aynı sözlerle, adalete aşığım diye başka bir parodi yaparak verilen cezayla dalga geçti.
Burada mahkemeye ne diye gitti bu şahıs? ''Bana alfa olacaksın dediler, benden aidat aldılar, sonra alfa olmadım kovdular'' mı dedi? Burada alfa olmak somut bir şey mi ki bunu mahkemede ispatlayıp dolandırıcılık yapıldığını söylüyor? Dolandırıcılık olması için mesela şu paraya şu kadar süre otelde konaklayacaksın deyip sonra konaklatmamak, veya şu kadar tarlan olacak deyip tarla vermemek ile olur. Alfa olacaksın deyip kandırıp kendi isteğime paramı aldılar diye bir saçma suçlama olamaz. Hacı Tyler, gelenlere test yapıldığını bazılarına maddi olarak görevler verildiğini, örneğin onları zorlamayacak aidatlar verildiğini çoktan söylemişti. Bu şahıs da muhtemelen alfa olacağım diye girmiş, tcma'ya övgüler dizmiş, bir dediğini iki etmemiş, sonra para istenince birkaç gün ödeyip, daha sonra hemen, ''alfaların mükemmel kardeşliği'' olduğuna inandığını söylediği yerin dolandırdığını düşünmeye başlamış ve param bitti diye tcma'yı kandırmaya çalışmış. Doğal olarak da betasın denerek hadi güle güle denmiş, o da o öfke ile her yere tcma'ya hakaretlerini yazıyor, ve dava açıyor. Eğer ki mahkeme bu yüzden tcma'ya saçma bir ceza vermiş ise de, merak etmeyin, 6 yıldan az suçlarda hapse girilmiyor, hapis falan yok beyler. Ve şu anda da istinaftadır, itiraz da yapılıyordur sonuca. Ayrıca beyler, bu şahsın suçlama sebebi, insanları alfa olma vaadiyle kandırıp para almak değil mi? Dolandırıcılık yapılan site mahkeme kararıyla kapatılır. O zaman güya en büyük dolandırıcılık faaliyeti kardeşliğin açtığı theycallmealpha.com sitesi olmaz mı ve site kapatılmaz mıydı? Bu site ise hala açık.
Bu, böbrek satmak isteyen herkese açık bir ilan, böbrek nakli ihtiyacı olan hastalarımız var, bu nedenle böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen iowalutheranhospital@gmail.com adresindeki e-posta adresimizden bizimle iletişime geçin.
YanıtlaSilAyrıca +1 515 882 1607 numaralı telefondan whatsapp'ı arayabilir veya bize yazabilirsiniz.
NOT: Güvenliğiniz garanti altındadır ve hastamız, onları kurtarmak için böbrek bağışı yapmayı kabul eden herkese büyük miktarda para ödemeyi kabul etmiştir. Sizden haber almayı umuyoruz, böylece bir hayat kurtarabilirsiniz.
Bu genel halk için bir duyuru, ilgileniyoruz
YanıtlaSilBöbrekleri satın almak ve farklı böbrek bağışçılarıyla birlikte çalışabilmek
Hastalarımız, böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen bizimle iletişime geçin.
hastamıza böbrek bağışında bulunup bulunmadığınızı onaylayabiliriz ve
her bağışçıyı büyük ödüller bekliyor.
E-postamızda bize ulaşın: jupitermedicalcentreinc@gmail.com
veya whatsapp konusunda bizimle iletişime geçin:
+1(515)293-5520
tcma denen dolandırıcı muhammed yuşa aybek suç orağı da akın çiftlik imiş. nitelikli dolandırıcılıktan 4 er sene 5 er ay 10 ar gün hapis cezası aldılar. internete atmışlar mahkeme kararını. biri manisada biri erzurumdaymış. bi dolandırıcının peşine takılmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. kelin ilacı olsa başına sürer. bunlar alfa olsalar ilk kendileri takılırlardı.
YanıtlaSilkardeşliğe üyelik-vergi adı altında benden de 3 ay boyunca para aldılar toplamda 1000 liraya yakın para attım. ilk ay akın çiftlik hesabına diğer aylar muhammed yuşa aybek hesabına para attım. param yok deyince de beta oldun artık diyerek kardeşlikten attılar. sonra internette araştırınca anladım ki dolandırılmışım. 1000 lira için dava falan uğraşmayacağım. haram zehir zıkkım olsun şerefsizlere!
YanıtlaSilhttps://eksiup.com/p/pv5700804ub2
YanıtlaSilalın bu mahkeme kararı tcma nickinin arkasındaki dolandırıcılar muhammed yuşa aybek ve akın çiftlik isimli internet dolandırıcılarının almış olduğu cezayı göstermektedir.
bu iki sahtekar kendilerini aklamak için çırpınıp durmakta ve işledikleri suçu çarpıtmaya çalışmaktadırlar.
dolandırıcı muhammed yuşa aybek ve dolandırıcı akın çiftlik sizden bir şey isterse polise bildirin. devletimiz gerisini hallediyor.
Siktur ulan Amk bektaşi xd xd
YanıtlaSil"Betası"
Silbunu yazan şahıs dolandırıcı.
YanıtlaSilhttps://eksiup.com/p/pv5700804ub2
alın bu mahkeme kararı tcma nickinin arkasındaki dolandırıcılar muhammed yuşa aybek ve akın çiftlik isimli internet dolandırıcılarının almış olduğu cezayı göstermektedir.
dolandırıcı muhammed yuşa aybek ve dolandırıcı akın çiftlik sizden bir şey isterse polise bildirin. devletimiz gerisini hallediyor. kendileri 1996 doğumlu biri erzurumda yaşıyor diğeri manisada. dolandırıcılık yaptıkları için şehir değiştiriyorlar ara ara. para ya da elektronik eşya isterlerse direk polise şikayet edin. bu dolandırıcıları paketlesinler. dosyaları istinaf mahkemesinde olduğu için dışarda serbest serbest dolaşıp takılıyorlar ve ceza yemelerine rağmen hala dolandırıcılık kovalıyorlar.
bunların dolandırıcı olduğuna inanmayan istanbul 16. ağır ceza mahkemesi kalemini arayıp 2020/282 dosya esas numarasıyla sorgulayıp %100 kesin ikna olabilir.
bu dolandırıcılara göz açtırmayın sizin de canınızı yakmasınlar.
şimdi sözlük falan açmışlar yeni kurban kovalıyor orospu çocukları.
her şey bariz ortada. lafı evirip çevirip sizi kandırıp tokatlamak için her boku deniyorlar.
Belgelerin sahte olduğunu they call me alpha'yla alakası olmadığını sorgulatabilirsiniz.
YanıtlaSilBen sorgulattım,alakalı değil.
Yukarıdaki mal bütün sitelere aynılarını spamlıyor,ben de kalitemi ortaya koyup çürütüyorum.
Başka belge var mı beta?
Bu sefer orijinal olsun ;)
Yoo ben sorgulattım mahkemenin kalemi bilgiler DOĞRU dedi.
SilDolandırıcısınız ifşa oldunuz. Uzatmayın artık amına kodumunun sahtekar piçleri.